“Adil yargılama yapıldığına inancı kalmadığını” açıklayarak bir süredir duruşmalara katılmayan Osman Kavala ise Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya katıldı. Söz hakkı verilen Cumhuriyet savcısı, 4 Mart’ta mahkemeye sunduğu mütalaasını tekrar ettiğini belirtti. Davaya müdahil olan Emniyet Müdürlüğü avukatı da sanıkların cezalandırılmasını istedi.
Davaya verilen 15 dakikalık aranın ardından mahkeme heyeti, ara kararını açıkladı. Heyet, Osman Kavala’nın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Sanıklara ve sanık avukatlarını son savunma için süre veren heyet, duruşmayı 22 Nisan’a erteledi. Kararda tekrar süre verilmeyeceği belirtildi.
Savcının mütalaasında, “Gezi Olayları olarak bilinen ve 2011 yılında ‘Ayaklan İstanbul/Diren İstanbul’ sloganı üzerinden temelleri atılan kalkışma hareketinin 11.11.2011 tarihinde Mehmet Ali Alabora Ayşe Pınar Alabora ve Handan Meltem Arıkan tarafından Gezi Parkında çekilmiş video ile eyleme konulduğu tespit edilmiştir” ifadesine yer veriliyor.
72 sayfalık mütalaaya göre, eylemciler Arap Baharı’nın bölgesel olmadığını ve küresel olduğunu belirterek, eninde sonunda ülkemizde de bu ayaklanmaların olmasını arzu ettiklerini duyurdu. Türkiye geneline yayılan olaylar 27 Mayıs 2013 tarihinde “Taksim Yayalaştırma Projesi” kapsamında yol açma çalışması yapılırken “Gezi Parkında ağaçlar kesiliyor” bahanesiyle başlatıldı. Mütalaada, Gezi Parkı olaylarının asıl amacının, Türkiye Cumhuriyeti’nin seçilmiş hükümetini yıkmak veya işlevsiz duruma getirmek olduğu vurgulanıyor.
30 Mayıs 2013’te kalkışmanın önemli organizatörlerinden Memet Ali Alabora’nın Twitter hesabından, “Mesele sadece Gezi Parkı değil arkadaş, sen hala anlamadın mı?” şeklinde yaptığı paylaşıma dikkat çekiliyor.