Bakan Nebati, Şanlıurfa’da iş dünyası ile bir araya geldi: 15 yılda tamamlanabilecek sulama yatırımlarını inşallah 2 yılda tamamlamış olacağız
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Kılıçdaroğlu'nun "Büyükşehir Belediyesi'ni bize verin, elektriği bedava yapacağım" dediği Şanlıurfa'da iş dünyası ile buluştu. Kılıçdaroğlu'nun hayal sattığını söyleyen Bakan Nebati, Güneş Enerji Santrali ile bölgeye büyük bir yatırım yaptıklarını ve 15 yılda tamamlanabilecek sulama yatırımlarını 2 yılda tamamlayacaklarını belirtti
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Şanlıurfa'da bir otelde iş dünyası ile bir araya geldi. Toplantıya Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin, Büyükşehir Belediye Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül, ilçe belediye başkanları da katıldı. Toplantıyı Şanlıurfa'da yapmalarına rağmen tüm Türkiye'yi ilgilendirdiğini söyleyen Bakan Nebati, bunun kısa sürede karşılığını alabilecekleri bir paket serisi olduğunu aktardı. GES ile bölgeye büyük bir yatırım yaptıklarını ve 15 yılda tamamlanabilecek sulama yatırımlarını 2 yılda tamamlayacaklarını söyleyen Bakan Nebati, "Bunlar tarımsal sulama yatırımları işbirliği, tarımsal sulamada güneş enerjisi sistemleri kullanımı ve hazine faiz destekli kredilerde limitlerin arttırılması başlığında olacak. Uzun yıllara yayılan sulamayı daha kısa bir süre içerisinde gerçekleştireceğiz. Mevcut bütçe içerisinde 15 yılda tamamlanabilecek sulama yatırımlarını şimdi TOKİ ve Ziraat Bankası finansmanı ile inşallah 2 yılda tamamlamış olacağız. Verimliliğimiz artacak hem de gıda fiyatlarında ciddi bir istikrar sağlanacak" dedi.
Dünya genelinde fiyatlarda bir yükseliş olduğunu ifade eden Bakan Nebati, "Bugün dünyanın özellikle Karadeniz'deki gerginlikte emtia fiyatları ve tarımsal girdilerdeki problemlerin nasıl bir sorun olduğunu hepimiz görebiliyoruz ve dünyada gıda fiyatları olmak üzere tarımsal ürünler ve her türlü emtiada bir yükseliş söz konusu. Bu da sadece Türkiye'de değil, dünyanın tamamında enflasyonla ilgili çok ciddi bir baskı oluşturuyor. Bugün dünyanın gelişmiş ülkelerinde sıfır ya da çok düşük rakamlı, hatta eksi enflasyona alışmış olan ekonomiler ve toplumlar 5, 7, 8, 9, 10 gibi çift hanelere gelen enflasyon oranları ile ciddi bir şekilde bir problemle karşı karşıya. Lütfen hatırlayın geçen yıldan itibaren dünyanın enflasyonla daha içli dışlı olacağını ve bu konuda atılacak olan adımların çok kısa sürede bir çözüm üretemeyeceğini dile getirenlerden idim. Neden? Çünkü 1973 OPEC krizi sonrasında temel bir problem yaşandı; enflasyon. Bununla ilgili ülkeler tüketimi kısıcı, özellikle Batı ülkeleri, tedbirler, parasal ve mali tedbirler aldılar. Sonuç, ciddi bir şekilde durgunluk, hatta resesyona kadar gidecek bir dengesizliğe sebep oldu. İşsizlik arttı, üretim azaldı. Şimdi dünya ülkeleri bu 1973 krizi sonrasındaki travmatik duruşu çok iyi bildiği için sert tedbirler alamıyor, almayacak da.
Bunlarla mücadele etme konusunda orta karar üzerinden gidecekler. Bu ne demektir? Demek ki 2022 yılında sadece Türkiye'de değil dünyanın tamamında enflasyon ciddi bir sorun olarak gözükecek. Peki son 30 yılın, 40 yılın enflasyonu yaşayan, bununla karşı karşıya kalan toplumlar ve ekonomi yönetimleri bu sıkıntıyı yaşarken biz yaşıyor muyuz? Evet yaşıyoruz. Daha şiddetli hissediyoruz. Çünkü kur baskısı nedeniyle geçen yıl artan kurlar nedeniyle fiyatlamada davranış bozukluğu meydana geldi. Bunu da özellikle 20 Aralık öncesinde birçok muhalif ve sosyal medya üzerinden manipülatif, spekülatif söylemlerle bunu ısrarla söylüyorum. İhanete varan söylemlerle Türk lirasının değerinin düşmesi noktasında abartılı bir şekilde adeta iteklediler. 20 Aralık'ta dolar 18 lira 36 kuruşa geldiğinde beklenti, o kötümserler açısından 20, hatta yayınladıkları sahte belge nedeniyle 1 doların 22 lira olacağına ilişkin ya da serbest düşüşü hükümet öngörüyor gibi yalan dolan haberlerle daha yüksek rakamlara getirdiler" şeklinde konuştu