Türkiye’de dev rezerv! Dünyada 90 tane var, 77’si ülkemizde
Doğal taş sektörünün ele alındığı 5'inci 'Sanayide Maden Panelleri' toplantısında 2 milyar dolarlık ihracatın daha da büyümesi için atılması gereken adımlar konuşuldu. Sektör temsilcileri, Türkiye'nin doğal taş ihracatında ilk 3 ülke arasında yer aldığını belirtti. Ege Maden İhracatçıları Birliği (EMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Mevlüt Kaya, dünyada 90 çeşit madenin 77'sinin Türkiye'de bulunduğunu ifade etti
"Sanayide Maden Panelleri" toplantısının beşincisi 'doğal taş' sektörü ile gerçekleştirildi.
Panelde, Türkiye'nin doğal taş çeşitliliğinde zengin olduğu ve dünyada ilk üç ülke arasında yer aldığı vurgulandı. Doğal taş ihracatında işlenmiş ürün payının daha da artırılması için tasarım ve marka bilinirliğine yatırım yapılmasına dikkat çekildi. Sürdürülebilir bir büyüme için de doğal taşın katma değerli hale getirilerek ihraç edilmesinin altı çizildi. İhracat fazlası veren sektörde özellikle yerli makine kullanımının yoğun olduğuna vurgu yapıldı.
Dünya Gazetesi ve İstanbul Maden İhracatçıları Birliği'nin iş birliğiyle düzenlenen panelde doğal taş sektörüne dair detaylı bilgi veren Ege Maden İhracatçıları Birliği (EMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Mevlüt Kaya, dünyada doğal taş rezervinin yüzde 40'nın Türkiye'de bulunduğunu söyledi. Zengin renk ve desen çeşitliliğine sahip sektörün işlenmiş üründe istenilen seviyede olmadığını dile getiren Kaya, katma değerli ürünlerle ihracatta hedeflenen rakamlara ulaşılabileceğine dikkat çekti.
Teşvik ve hibe verilecek
25 milyar dolarlık dünya doğal taş pazarında Türkiye'nin payını artırmak için çalıştıklarını dile getiren Mevlüt Kaya, "Sektör olarak katma değerli ürünlerin payını artıracağız. İki yıldır mimarlar ve tasarımcılarla birlikte katma değerli ürün için çalışıyoruz. 400'ün üzerinde mimar ve tasarımcıların katılımıyla yarışmalar yaptık. Ticaret Bakanlığı'na yaptığımız girişimlerle doğal taşta uç ürün üreten makinelere teşvik ve hibe istedik. Ticaret Bakanlığı da bunu kabul etti ve uç ürün üreten doğal taş makinesi yatırımlarına teşvik ve hibe verilecek. Bu gibi faaliyetlerle sektörümüzün üretim ve ihracatta büyümesini ve katma değeri yüksek ürünlerin payını artırmayı sağlayacağız" dedi.
"Ülkemiz zengin maden kaynaklarına sahip"
Dünyada 90 çeşit madenin 77'sinin Türkiye'de bulunduğunu ifade eden Kaya, "Biz maden zengini bir ülkeyiz. Bu madenleri çıkartarak, katma değerli ürüne dönüştürerek ülke ekonomisine güçlü katkı sunmalıyız. Sürdürülebilir madencilikle önceliğimiz insan ve çevre" dedi.
Almanya ve Japonya'nın madenleriyle sanayi devrimini gerçekleştirdiğini ifade eden Kaya, "Madenler ülkelerin gelişiminde önemli rol oynuyor. Hammadde açısından büyük bir kaynak. Ülkemiz zengin maden kaynaklarına sahip. Özellikle doğal taş alanında dünyanın sayılı ülkeleri arasında yer alıyoruz. Sektör olarak tasarım ve marka bilinirliğini öne çıkaracak projelere ağırlık vererek katma değerli ürün ihracatını daha da artırabiliriz. Bunun için de yarışmalar düzenliyoruz ve üniversitelerle işbirliği yaparak doğal taşta günün modasını yakalamaya çalışıyoruz" diye konuştu.
Madencilik sektörünün 2020'de 4,3 milyar dolar, 2021 yılında ise yüzde 40 artışla 6 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdiğini söyleyen Kaya, 6 milyar dolarlık ihracatın 2 milyar dolarının blok taş ve işlenmiş doğal taş olduğunu ifade etti.
Türkiye'de aktif iki bin mermer ocağının faaliyet gösterdiğini belirten madencilik firması üst yöneticisi Erdoğan Akbulak, bu ocakların yurt geneline yayıldığını söyledi. Bilecik, Afyonkarahisar, Eskişehir, Balıkesir, Isparta, Burdur, Muğla, Aydın, Konya, Diyarbakır, Elazığ, Marmara Adası gibi havzalarda zengin doğal taş rezervi bulunduğunu belirten Akbulak, Türkiye'nin dünyada doğal taş ihracatında ilk üçte olduğunu belirtti.
Türkiye'nin, doğal taş grubu kümülatif ihracatında Çin ve Hindistan'ı takip ettiğini kaydeden Akbulak, Dünyanın en büyük fuarlarının İtalya Verona, Türkiye İzmir ve Çin Xiamen'de yapıldığı bilgisini verdi. Öte yandan şirketlerin, kendi markasını yaratması gerektiğini ifade eden Akbulak, "Kalite ve markayı sistem teşvik edecek ama şirketler de marka yaratmak için çalışmalı" dedi.
Sektörün Yeşil Mutabakat kapsamında çalışmalarını hızlandırması gerektiğini aktaran Akbulak, "Karbon salımının azaltılması noktasında dönüşüm çalışmaları yapılmalı. Karbon ölçümü yapan akredite şirketler, belli bir zaman içinde bunu raporlaştırıyor ve karbon salımıyla ilgili belge veriyor. Sektör olarak bunu hızlandırıp rekabette öne geçebiliriz. Ürünlerimizin doğayla barışık olduğunu kanıtlayıp rakip ülkelerin önüne geçmeliyiz" şeklinde konuştu.